En son geçen hafta sonu Alsancak Garında düzenlenen makarna ve peynir festivaline gidip hayal kırıklığının anlatılamaz boyutlarını yaşamıştım. Peynir festivalinde tek bir peynirci vardı. Kahve ve çikolata festivalinde tek çikolatacının biz olması gibi bir durumdaydı peynirci firma.. Çok kötü bir organizasyondu. Stand sahipleri de şaşkınlık içerisindeydi.
Barbaros Köyünde ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Aslında itiraf edeyim yerini bile bilmiyordum. Yandex amcaya sorduk, söyledi.. gösterdi, götürdü :)))
Arabamızı park etme sorunu yaşamadık. Otoparklar düzenliydi.. rahattı.. yavaş yavaş köye doğru yürüdükçe yerel satıcılar bizi karşılamaya başladı. Zeytinler, salçalar, tarhanalar, reçeller, karadut suları, enginarlar... tonton teyzeler, genç torunlar...
Biraz daha ilerleyince patchwork sergisiyle karşılaştık. İnanılmaz emek.. yapmayı göze alırsanız nasıl yapılacağını anlatan çalışkan teyzeler var.. Bu işlere ait malzemeleri satıyorlar da..
Çıktık, sarmalar, dolmalar... ohhh mis.. yeni bir kavram üretmişler, çat kapı.. umduğunu değil, bulduğunu ye, iç, öde.. bayıldım.. bir yerden ev aşüresi alarak başladık yemeeğeeee... :))))))
Bir delikanlı (5 yaşındaymış) sıpasıyla fotoğraf çektirmek isteyenlere 1 tl karşılığında izin veriyordu.. Sorun sıpanın utangaç olmasıydı.. ama kaçamadı benden..:)
Sadece anlamadım arkadaki arkadaş ne fotoğrafı çekiyormuş.. biz nasıl atlamışız.. :O
Kalabalıklardan kaçıp kendine serinde bir kucak bulmuş köpecik ayrı bir güzellikti.. Teyzeler de şaşkınlıkla bu kadar kalabalık bu köye nasıl geldi diye bakıyorlardı.
Oyuklar heryerde...:)
Yaratıcı bir festivaldi..:)
Hatırasız olmaz.. :) Hemen yanında da kumaşlardan bir labirent yapmışlardı.. Çocuklar için ayrı oyun alanları, kapı önlerinde küçük müzik grupları, köy meydanında davul zurnalı halaylar, küçücük sergiler, satıcılar...
Türk motifli bir nakış sergisi vardı. Minicik ama ne emek.. Bonsai yapmak istiyorsanız görmeniz gereken bir sergi daha vardı. Bonsai ye ait detay bilgilerin verildiği, bonsai çanaklarının satıldığı.. mini mini zeytinler, akçaağaçlar, meşeler..
Barbaros köyü kültür evi de ayrıca bu köyde sanata verilen değeri gösteren bir yapıydı.. Etnoğrafya müzesi gibiydi.. Anladınız siz.. sevdik biz Barbaros Köyü'nü...:)
Köyde keçe ile yapılmış işlere ait bir sergi vardı. Yapanın adını almamışım. Çok ama çok başarılıydı. Herşey kumaş ve keçe ile yapılmıştı. İfadeler müthişti..
Barbaros Köyündeki bu etkinliği kim düzenlediyse ellerine yüreğine sağlık.. Köy halkından gençler memnun.. yaşlı teyzelerim çok değişti köyümüz çoook diyorlar.. ama yüzleri de gülüyor..
Ne Alaçatı ne Urla festivali gibiydi.. Herşey mantıklı fiyatlara satılıyordu. Gerçek köylü teyzelerim ve/veya onların çocukları, torunları vardı.. Kim düzenlediyse, yüreğine emeğine sağlık..
aaa ben de Barbaros Köyü'ndeki bu etkinliğe katıldım. Gerçekten de çok başarılıydı. Konserler ve yemek yarışmaları da yapılmış. Halay çekenler de vardı bu arada... çok beğendik.. tekrarını diliyorum..;-))
YanıtlaSil