4 Aralık 2019 Çarşamba

Yine Yeni Bir Yıl, Yine Yenilikler...

Merhabalar...

Evet, çok yeni bir fikir değil ama, her yıl değişik katılımcılarımızla yenilikler içerisinde bir çarşı yapıyoruz yine...

Bu yıl daha da bir eğlenceli...

Önceliğimiz kişilerin kendi ürettiklerini paylaşması.. Bu defa çarşımız bu konuda efsane..

Alfabetik sırayla katılımcılarımızı tanıtayım;

Alpen Design kendi tasarladığı ve ürettiği pirinç, bakır ve gümüş takıları getiriyor..

Coffeerem, sevgili İrem ve Hakan müthiş kahveleri ve yılbaşı süsleriyle geliyor. Belki İrem aldığınız hediyeyi sizin için paketler, kandırabilirsek Hakan da bize kahve demler belki..

Edalı Bebek ve D&Art,  Yeşim Yucal'ın son anda ailevi nedenlerle aramızdan ayrılmasıyla kendine yer buldu. Çok şirin bebekler yapıyor ve pek zarif takıları var.

Gümüş İğne, telkarinin ve gümüş kırma işçiliğinin geldiği son noktada olan iki arkadaş.. çantalar mı istersiniz, örtüler mi...

Hatun Porselen de başka bir çılgın. Porselenden takı tasarlıyor. Porselen hamurunu şekillendiriyor, fırınlıyor, boyuyor, bir daha fırınlıyor.. Efsaneee..

İgi Cafe ve Coton, ilk kermesimizde de vardı. Arada bir Mare fıstığını büyüttü bu kermeste yine bizimle.. Organik pamuktan anne çocuk birazcık ta baba giysileri var. Üzerinizden çıkartasınız gelmiyor.

longa Likörleri de yine bizlerle.. Ev yapımı, narlı, tarçınlı, zencefilliyi biliyorum. Diğerleri hepimiz için sürpriz.. :)

Luiza Havlu Çarşaf bu yıl kolleksiyonuna battaniye ve nevresimleri de ekledi..

Özdil Handmade örüp, dikip getirdikleri dışında bir de sukulentlerle inanılmaz hediyelikler yapmış..

Patölye, ilk yıl vardı, hastalıklar sağlıklar bu yıl yine birlikteyiz. Hem de muhteşem bir konseptle. Pınar, dikiyor, süslüyor... ister kendinizi, ister çocuklarınızı, isterseniz de masalarınızı.. görmeniz gerekiyor. Anlatmak zor.. Kumaşları ayrı efsane.

Satsumania geçen yıl katıldı aramıza. Satsuma mandalinlerinden yapılabilecek herşeyle geliyorlar.. Sabunsa sabun, kurutulmuş mandalinaysa kurutulmuş mandalina, şekerse şeker...

Arifeceramic ise kendi ürettiği seramik obje ve takılarıyla bizlerle olacak..

İpeksi Tatlar olarak biz de farklı lezzetlerde çikolatalar hazırlıyoruz. Pavlova, browni ve ekşi maya ekmeklerimiz de tezgahımızda.. Sürprizleri bekleyin bence...

Ben çok heyecanlıyım.. Detayları ve gidişatı takip etmek için instagram ipeksitatlar hesabına veya facebook ipeksi tatlar tat atelyesi hesabına bekliyoruz.

Önümüzdeki hafta cuma cumartesi buluşuruz.


21 Ekim 2019 Pazartesi

Taktın diyeceksiniz.. evet taktım.. konumuz glikoz şurubu ve mış gibi yiyecekler..

Merhabalar..

Öncelikle bir ricam var.. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız, yani hafif kırıklığınız varsa, boğazınız ağrıyorsa, sesiniz çıkmıyorsa başka insanların yanında çok kalmayın, onlarla tokalaşmayın, onlara sarılıp öpmeyin.. Hadi daldınız öptünüz.. o insanlara söyleyin de önlem alsınlar..

Kısacası, öpüldüm ve hastayım.. Çarşambadan beri sesim kısık, cumartesi iyice gitti.. peşinden bir hapşuruk tıksırık.. Bütün bir pazar evde yattım.. Beni öpeni öpesim var bu halimle :))) Pazartesi sabahı yani bu sabah kalktım.. Gevşek davranayım, öğleden sonra işe gideyim dedim ve televizyonda nasıl yapılır programlarından birine denk gelince karşısında kahvaltımı yapayım dedim.

Ne yapıyorlarmış, vişne şekerlemeli, bademli tartolet. Adı başka birşey. Marka adı gibi olmuş. Söylemeyeyim.

Önce dev bir margarini karıştırma kabına koydular, sonra un, su, kabartma tozu ve tuz. Başka bir yerde. Eriklerle frambuazlardan reçel yapmışlar. Nasıl yaptıklarını göremedik. Bu hamur yoğruldu, alüminyum (evet alüminyumdan tartolet kabı) kapların içerisine birer parça kondu. Sonra başka bir makina bunları bastırdı. Şekil verdi. Kenarları tırtıklı filan oldu.. Albenisi arttı. Sonra başka bir makina her bir tartoletin içerisine 5 gr. reçel koydu. İnanılmaz bir teknoloji. Binlerce tartoleti bir bakışta görüyorsunuz. Sonra bunlar 38 metrelik bir fırında önce (18 de 38 mi duydum acaba?) 195 derecede sonra 210 derecede sonra yine 195 derecede 9 dakika piştiler. Sonra da kademeli olarak soğudular. Sonra soğutma tüneline girdiler.

Bu arada bir adam, başka bir yerde litrelerce glikoz şurubunu bir yoğurma teknesine döktü. Sonra içine daha önce hazırlanmış, marshmallow kıvamına getirilmiş (onun da hazırlanmasını görmedik) yumurta beyazı ve şekeri koydu. Dikkat, hem glikoz şurubu hem şeker... sonra içerisine 2 kilo badem unu koydular. Ooo dedim.. lafım yarım kaldı. Bademin iki - üç katı kadar hindistan cevizi koydular.. Adam sordu, bunu niye koyuyorsunuz diye. Usta dedi ki "hindistan cevizinin dokusu bademe benziyor!!!!!!" üzerine de bir koca şişe badem aroması koydular ve karıştırdılar.. Sonuçta, badem gibi kokan biraz bademli bolca hindistan cevizli tartolet dolguları hazıırr..

Bunlar da gerçekten müthiş bir teknoloji ile o tartoletlerle buluştu ve içlerine 7 gr galiba dolduruldu. Sonra da fırına girdiler.. Çıktıklarında hem soğusunlar hem de üzerleri kabuk bağlasın diye bütün fabrikanın üzerindeki (tavan da gidiyorlardı) bantlarda vişnelerin konacağı yere geldiler. Orada da bir sürü kadın üzerlerine vişneleri koydu. Sonra da hepsi hoop pakete, oradan kutulara ve paletlere.. Ustelik başlaması ve bitmesi 3 saat 58 dakika süren bir işlemde 6500 adet tartolet yapıldı. Teknolojinin gözünün yağını yiyeyim..

Eee ne var bunda diyeceksiniz değil mi? Demeyin.. Güzel bir kandırmaca var ki haklarını yemeyeyim bu yine insaflısı..

Öncelikle bütün olan biten pişirmeler vs. hepsi alüminyum bir kabın içerisinde oluyor. Yediğiniz bütün tartolete alüminyum zerrecikleri bulaşıyor. Alüminyumu vücudumuzdan atamadığımızı biliyor muydunuz? Alüminyumun beyindeki nöronların iletişimini kestiğini? Alzhemeir olma nedeni olarak gösterildiğini?

Sonra hem şeker, hem glikoz şurubu kullanarak sizi şekerle bağımlı hale getiriyorlar. Glikoz şurubunun sakıncalarını lütfen okuyunuz. Bir gün ben de yazıcam. Topladığım bilgileri paylaşacağım.

Bir de ortada -mış gibi duran malzeme kullanımı var. Bademmiş gibi kullanılan hindistan cevizi. Aromayı basarsın kimse anlamaz. Niye böyle yapılıyor? Çünkü bademin güncel fiyatı 85 tl iken hindistan cevizinin fiyatı 15 tl. Maliyet azaltmak için..

Evet taktım. Bişiymiş gibi gözüküp o şey olmayanlara, inceden inceye bizi şekere boğanlara..

Etiket okuyun noolur..

Sevgiyle, sağlıkla kalın..

29 Ağustos 2019 Perşembe

Nerelerde İpeksi Tatlar'ı görmek istersiniz?

Merhabalaarrr...

Yeni bir şey daha yapıyoruz. Durmak yoook.. :)))

Unsuz, yağsız badem kurabiyesi..
Artık ürünlerimizi minik minik paketliyoruz ve sizin ulaşabileceğiniz yerlerde satmaya başlıyoruz. Örneğin, Alsancak'ta Sultan Veli Organik'te İpeksi Tatların şu anda unsuz yağsız badem kurabiyesi ve siyes unuyla yapılmış şekersiz keçiboynuzlu kurabiyesi var.
Siyes unu ve keçiboynuzu unuyla hazırlanmış şekersiz kurabiye
 Ekşi maya siyes veya karışık unlu ekmek te sipariş verebiliyorsunuz. Hatta ekşi maya da sipariş verebiliyorsunuz. Kendim yaptım, adını koydum diye demiyorum pek güzel bir maya oldu Leyla..:))


Leyla ile hazırlanmış tencerede pişirilmiş (tencereye sığmadı biraz tepesi basıldı :))) ) ekşi mayalı sarı buğday, siyes ve beyaz unlu ekmeğimiz.

 Şimdi, sizden bir ricam var. Bulunduğunuz yerlerde bizim ürünlerimizi satabileceğini düşündüğünüz, satmasını istediğiniz, cafe, şarküteri, butik mekanlar var ise bana haber verir misiniz?

Yapacağımız ürünler bu kadar değil. Okullar açılır açılmaz biz de açılacağız :))))

Görüşmek üzere..

Sevgiyle..

27 Ağustos 2019 Salı

Gerçek Malzemeler... Mimarlıkta ve Gıdada..

Merhabalar,

Bu kez sizinle Mermerciler Odasının dergisinde yer alan yazımı paylaşmak istiyorum. Mantık aynı..
Kullandığın malzeme gerçek olacak, dost, arkadaş diye seçtiğin insan da gerçek olacak.. Yarı yolda sahte malzemeler gibi seni terk edip gitmeyecek..

Gerçekler her zaman iyidir.. Malzemesi de, olgusu da, insanı da...  :)

İşte yazım...


Gerçek malzemeler ve –mış gibi olanlar..


M.Ö 4000 yılından beri mermer hayatımızda. İlk zamanlarda taşıyıcı olarak bir bütün kütle olarak kullanılan mermer,yapının sütunlarında, çatısında, duvarlarında, döşemesinde kullanılırken,  geçen yıllar içerisinde ekonominin getirdiği gerekliliklerle kaplama malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Günümüzde yapılarda, cephe kaplaması, yer kaplaması, küçük yapısal elemanlar (çörten vs.), dekoratif öğeler, tezgahlar, masa ve sehpalarda kullanılıyor.

Kişisel düşünceme göre, günümüzün büyük sorunlarından biri de –mış gibi malzemeler kullanmak. Örneğin, ahşap gibi görünen pvc döşeme, granit gibi, mermer gibi duran seramik, metal gibi duran ahşaplar, ahşap gibi duran aslında bir cins plastik olan lamine malzeme.  Aslında gelişen teknoloji, azalan doğal malzeme, çoğalan nüfus bizi bu yöne yönlendiriyor. Bu verdiğimiz örnekler aslında sadece doğal taş için değil, yediğimiz içtiğimiz gıda maddelerinden, giydiğimiz giysilerimize kadar her konuda karşımıza çıkıyor. Çilek aromalı olup çilekle hiç ilgisi olmayan yiyecekler, kaşmir gibi gözüken tüylü yumuşacık ama teknoloji ile sentetik olarak üretilmiş yünler bu günlerin gerçeği. Bu yapay dünyadan olabildiğince uzak durmaya çalışırken niçin binalarımızda yapay malzeme kullanalım?

 Doğal malzemenin fiyatlarının arz/talep dengesi nedeniyle yüksek olması, görsel olarak bu etkiyi vereceği düşünülen malzemeler ile yer değiştirmesine yol açıyor. Ancak, doğal malzemenin bir mimar olarak mekanlarda veya yapılarda vermek istediğimiz etkiyi vurguladığını, yaptığımız işe bir katma değer kattığını, tasarımımızı daha şık ve insani gösterdiğini düşünmekteyim.  Müşterilerimi daima, doğal malzemeye yönlendirmeye çalışıyorum. Yurdumuzun bir mermer cenneti olduğu düşünüldüğünde özellikle mermer konusunda doğal olanı tercih etmenin hem yurdumuzun ekonomisine, hem de tasarımlarımıza değer katacağını biliyorum.

Gerçek malzemelerle tasarımın tadına varın bir daha vaz geçemeyeceksiniz.

İpek Yatmaz, Y. Mimar – Tat’çı
YTM Mimarlık Ltd.Şti.
İpeksi Tatlar Tat Atelyesi


19 Ağustos 2019 Pazartesi

Yeni Sezon Başlıyor...

Merhabalar,

Yine çook olmuş yazmayalı. Niye böyle uzun uzun bekliyorum ki yazmak için acaba???

Bu arada neler yaptık neler...

Amerika'ya gittik sürpriz bir şekilde.. Atlanta ve Houston u gezdik.. İnsanların ve hayatın düzenliliğine, birbirine saygısına, güler yüzlülüğüne aşık oldum. Hatta toparlanıp gitsek mi dedik. Ben gidemedim ama manevi kızım gitti ve Amerika'ya yerleşti. Yolu açık şansı bol olsun..
Gittiğim yerlerde hayvanlarla iletişime geçmesem olmaz..
Sevgili Lama kardeşle pek bir samimi oldum.

Amerika'dan sonra biraz mimarlık işleriyle meşgul olup İpeksi Tatlar'ı azıcık ihmal etmiş olabilirim. Sonra da sıcak, sonra bir bayram, (ki yine gezdik.. :P) sonra yine sıcak, sonra yine bayram .. Neyse, mazeret arayıp durmayayım.. Yazamadım işte..

Atlanta daki Olimpiyat halkaları ve
güneşten ne çektiğini görmeyen ben..
O kadar televizyonda izledik.
Yemeden olmazdı.. Çok yağlı çook..
Cheesecake Faktory de birer dilim cheesecake yedik
ve öldük. Çok tatlı, çok yağlı.. ve tamam lezzetli..
Ama şu günlerde yeni bir maceranın peşindeyim. Gerçek ekşi maya ekmek yapıyorum. Mayamızı da kendimiz yaptık.. Adı da Leyla.. İki deneyimim hüsranla sonuçlandı. Sonra kendisiyle uzuuun bir konuşma yaptım.. sonunda anlaştık. Artık onunla güzel ve mutlu ekmekler yapıyoruz.

Unsuz ve yağsız badem kurabiyelerimizi
Sultan Veli Organik Alsancak'tan satın alabilirsiniz.
Başka bir değişikliğimiz de yakın arkadaşım iş değişikliği yaptı ve Alsancak Talat Paşa Bulvarı 71 numara da Sultan Veli Organik Alsancak adı altında yeni bir dükkan açtı. Aklınıza organik olan, sağlıkla ilgili olan, glutenli glutensiz, şekerli şekersiz, yağlar, esanslar, baharatlar, şampuanlar, deterjanlar, kremler, ballar, çaylar herşey var. Bu konunun beni ilgilendiren tarafı da şu ki.. artık İpeksi Tatlar ürünlerini oradan sipariş verebileceksiniz, satın alabileceksiniz. Badem kurabiyelerimiz vitrinde yerini aldı bile.. Artık, siyez unu ile ekmek isterseniz sipariş vereceksiniz, bir gün sonra teslim alacaksınız. Hayatı size kolaylaştırmak için her şeyi yapıyoruz. :)) Dilerseniz, ekmeğimi ben yapıcam ama ekşi mayam yok derseniz, bizden ekşi maya da alabilirsiniz.
Leyla ile yapılmış %20 tam buğday unlu ekmeğimiz
%20 tam buğday, %80 onganik beyaz un ve Leyla

Çarşamba günü keçiboynuzlu kurabiye şekersiz olarak Sultan Veli Organik Alsancak'ta yerini alacak. Demedi demeyin..



 Bunları yazarken yine karnım acıktı.. Ne olacak bu halim.. Bu ekmeklerin içine çikolata da çok yakışıyor.. O da aklımda...

:)))))))

Hadi gideyim de daha fazla acıkıp ortalıkta ne varsa yemeden doğru düzgün yemek yiyeyim..:))

Sipariş vermeyi unutmayın.. 532 615 1950 İyi akşamlar..



12 Şubat 2019 Salı

Sevgililer günü makaronla geldi haaaanııımmmmm.....

Yine bir Sevgililer Günü geldi..

Daha önce de 14 Şubat a ait bir yazı yazmışım ve demişim ki bu aslında keşke SEVGİ GÜNÜ olsa..

Yazıp yazıp siliyorum..

Tamam anlaşıldı, silmelere devam ettiğime göre ya yazmayacağım ya da SEVİN ARKADAŞIM İNSANI, KEDİYİ, KÖPEĞİ, KUŞU, BALIĞI, ÇİÇEĞİ...

Sadece 14 Şubatta hatırlamayın sevdiklerinizi hadi hemen bir telefon açın, nasılsın deyin, seni seviyorum, özledim deyin.. Özlemediyseniz de demeyin :))

Biz bu yıl kendimizi öyle kalplere filan bulamadık. Sadece çok şık bir pasta yaptık. Üzeri ruby'li.. İçi frambuazlı ve bitter çikolatalı. Ama üzerindeki ruby havada duruyor. Pek havalı yani..

Bir de değişik bir şey yapayım dedim. Makaron yapalım dedim..
Ee biz gıda boyası kullanmıyoruz. O zaman ne li yapacağız? Gözünü seveyim kakao ve türk kahvesinin..
İç dolgusunu da bitter çikolatalı yaptık. Sonra da fotoğraflarını çektik. Birazını da yedik. İtiraf ediyorum eski makaronlarımıza benzemiyor çoook daha muhteşem olmuşlar.. Yeni tarif yeni tat.. :))
Elbette sizlerin kalpli çikolata isteklerinizi de unutmadık. Bitter çikolatadan kalpli çikolatalar yaptık. Onları dilediğiniz kalpli, kırmızılı, süslü püslü kutulara da koyduk. Sevgilinize, annenize, babanıza, eşinize, aşkınıza, kardeşinize, arkadaşınıza hediye etmek istersiniz belki diye..
Bekliyoruz..

9 Ocak 2019 Çarşamba

3-2-1 YENİ YILA GİRDİK..

Yakınlarım, başlığın ne olduğunu anlamıştır.. Bir spiker bir radyoda hadi yeni yıl için geri sayım başladı dedi. Hızlıca 3 ten geri saydı.. 3-2-1 yeni yıla girdik dedi.. İlk defa böyle bir yeni yıla giriş duydum bir daha da unutmayacağım herhalde..

Yeni yılın ilk aktiviteleri gerçekleşmeye başladı..

Mesela, yeni yıl çarşımız MEGAPLUS dergisinde haber olarak yer aldı. Mutlu ve gururluyuz. Sevgili Benan Bilek'e teşekkür ediyoruz.

Yılbaşı çarşımıza katılan dostlarımızdan toplaşabildiklerimizle bir sofra kurduk. Çok eğlendik, çok güldük, katıldığımız diğer çarşıları karşılaştırdık. Pek butik, pek güzelmişiz..

Soldan sağa, Satsumania'lar, Sibel Köroğlu, Benan Bilek, Özdil Handmade, Gözde Öksüzan Atelye Mimarlık ve Kün Tasarım Soley ve ben tabii ki..

Bu sofrada çok eğlendik çok güldük tamam ama bu gün bir değişiklik yapacağım ve yemekleri anlatacağım.. Mesela bu mastabe, pek keyifli bir lezzettir. Sarımsaklı süzme yoğurt üzerine sapları kesilmiş çıkartılmış haşlanmış pazı, sızma zeytinyağı ve çörek otuyla servis yapılan Türk mutfağının ilk soğuk zeytinyağlısıdır. Kaynak: Emre Akkor
Arkadaki kereviz mevsiminde yenilesi sebzelerden olduğu için soframızda yer almıştır. Kaldı mı? hayır. Sanki Gözde için yapmışız. Meğer canı çekiyormuş bu aralar. Denk geldik ne güzel. Afiyet Olsun.


 Bu pilav da Yunus Emre Akkor'dan esinlenilerek yapılmıştır. O bulgurla yapmış instagramda tarifini koymuş, elbette tarife atladım ama ben pirinç ile yaptım. Müthiş oldu. Bildiğiniz pilavı yapıyorsunuz, başka bir yerde de tereyağı ile bol badem ve rendelenmiş havucu kavuruyorsunuz. Pilavınız göz göz olunca da ikisini birleştiriyorsunuz. Gecenin tadıydı. Fazla yapmışız, çok mutlu oldum bugün yine yiyebildim. Hem badem severim, hem pilav.. Benim için piyango vurmuş gibi bir lezzet anlayacağınız.. Denemenizi öneririm.

 Pilav olur da yanına tavuk olmaz mı? Bu da zencefilli, zerdeçallı, sumaklı, tatlı acı biberli, kekik ve kimyonlu ve de susamlı fırında pişmiş tavuk kalçaları..Sofrada ki yorumlar şöyleydi; biz hiç böyle tavuk yemedik. Hehehe dedim yiyemezsiniz çünkü ben uydurdum. Sadece pişme süresi biraz uzun. 2 saate yakın pişiyor. Bir cins tandır oluyor anlayacağınız. Ha evet, pişerken biraz üzerini örtüyorum sonra kaldırıyorum ki kızarsınlar. Ama lütfen, alüminyum folyo ile örtmeyin, folyoya değen buhar sıvılaşıp yemeğinize alüminyum ile birlikte geri dönüyor. Biz alüminyum folyoyu hayatımızdan çıkardık çünkü alüminyumun alzheimeri tetiklediği biliniyor. Fırın kağıdı ile kapatıyoruz üzerini.

Artık daha sık yemek tarifi vereceğim.. İster misiniz?

İyi akşamlar, sevgiyle kalın..

3-2-1 iyi akşamlar...:)))

4 Ocak 2019 Cuma

2019 geldi hoş gelsinn..

Merhabalar,

Yine Sevgili Benan Bilek söylemese bloğu yazmayalı bir ay olduğunu farketmeyecektim...

Çılgın bir aralık ayı geçirdik, çılgın ve güzel..

Neler neler yapmadık ki, kilolarca çikolata yaptık, kutuladık, süsledik, paketledik, kargoladık..




Firma baskılı çikolatalarımızı da kutuladık yolladık. 
 Bu arada yeniden kilolarca çikolatayı yapınca tarifleri gözden geçirdik ve yeni yeni tatlar, yeni dokularıyla tezgahta ve evlerinizde yerini aldı..

Aralık ayında en eğlenerek yaptığımız şeylerden biri Butik Yılbaşı Çarşımızdı.. Yine mükemmel ekip bir apartmanın ikinci katına 200 den fazla insanın gelmesini sağladı. Yeni dostluklar kuruldu, yeni işbirlikleri ve projeler için hazırlıklar başladı.
Fotoğraftaki sırayla, Küçük Mavi Kare, Zizi Bilezikleri, Satsumania, Yeşim Yucal, Dara Handmade Accessories, ben :), Kün tasarım, Luisa Havlu, Benan Bilek, Özdil Handmade, Violet Design, Atelye Mimarlık ve Longa Likörleri.


Önümüzdeki hafta toplaşıp yemek yiyeceğiz, yapılacak çok plan, proje var.. Çalışıyoruz.

Çarşı biter bitmez çikolata ve pasta imalatlarına devam ettik. Bu harf pastalar pek şık oluyor ve çok rağbet görüyor. Selin Hanım, arkadaşı için sürpriz pasta yaptırdı.


Pastalar, çikolatalar derken İzmirli Yemek Bloggerları arkadaşlarım yeni yıl kutlama toplantısını yine İpeksi Tatlar'da yapmayı tercih ettiler.. Kur'a da çekilen hediyelerimizi birbirimize verdik. Yine çok kahkaha attık, yedik içtik. Ayrılırken ayda bir yapalım dedik..:)) geçen yıl da demiştik bir türlü başaramamıştık bu yıl umarım başarırız. 
Tchibo dan yazı bandı alıp dileklerimizi yazdım..

Pavlovayı yine yetiremedim. :( Güya bunlar fazla yaptıklarımdı..

Sevgili Figen'in tarifiyle yaptığım börek lup diye yendi bitti.

Osmanlının ilk soğuk yemeği Mastabe..

Tavuklu salatamızı unutmayalım

Oturunca az kışı çıkmışız. 15 kişiydik :))

Yemekten sonra yine çikolata yaptık tabii ki.. Bu kez yeni bir çikolata denedik. Callebaut Ruby isimli kendinden renkli bir çikolata çıkardı. Rengini çekirdeğin kabuğundan alıyormuş. Hafif ekşi, %46 kakao kütlesi olan yeni bir çikolata. Çok başarılı bulduk. 
Tanıştırayım karşınızda Ruby..

Tabii ki dilek çikolatamızı unutmadık. 

Aktivitelerimiz bize enerji kattı. Tobav da bir mini resital varmış, Sevgili Hale Gökalpsezer haydi çocuklara çikolata getirin deyince, yaptık ÇOCUKLATA'mızı koştuk gittik. Çocuklarda müziğin içlerinde yarattığı ritmi ve mutluluğu görmek, onları sağlıklı çikolata ÇOCUKLATA ile tatlandırmak bizi çok mutlu etti. İnsanın içine umut doğuyor. Bir sürü fotoğraf çektim, hiç birini bulamıyorum. Sanırım telefonun dolu hafızası bana oyun oynadı. 
Çocuklata'nın bir küçük parçacığı..

Bu aktivite de bizi kesmedi, Sevgili Ayfer Yavi, Alaçatı Clubbaba da kurabiye ve börek yarışmasına gelecek ve kitaplarını imzalayacaktı. Cuma gecesi Celal Bey, İpek Hanım, çikolatalarınızla gelin bekliyoruz deyince, biz yine hop hop tonton toplaş yapıp bu kez Alaçatıya gittik. Gitmişken muhteşem kitap BİR DÜNYA BÖREK'imi de Ayfer Hanım'a imzalattım. Aa şimdiden size müjdeyi vereyim. İlk bir müjdeleyeyim detaylarını da sonra başka bir yazıda anlatırım artık. 26 Ocak'ta Ayfer Yavi ile BİR DÜNYA BÖREK Kitabının hem söyleşisini yapacağız, hem börek yapacağız ve hem de siz kitaplarınızı imzalatabileceksiniz. İnanılmaz bir kitap. İçerisinde 337 tane börek tarifi ve böreklerin tarihçeleri var. Müthiş. 
Sevgili Ayfer Yavi ile..


Bu çarşıda da Urlalı ve Alaçatılı dostlarımızı gördük. Çok şanslıydık. 

Yıl bize hala bitmemişti.. 2018 e ait son pastayı yapıp sahibine teslim edip, yeni yılı karşılamak üzere hazırlanmaya başladık..
2019 Yılının hepimize gönlümüzdekileri vermesini, dünyaya bir rahat, bir huzur vermesini, tüm canlıların acısız, karnı tok, keyifleri yerinde yaşamasını, çok aşk olmasını, çok sağlık olmasını, çok para olmasını (parasız olmuyor anladık artık bu yaşta.:( ) İSTİYORUM. Var mı itirazı olan? 
Hep mutlu olun, mutlu kalın.. Hayatın tadını çıkartın..

Şimdilik hoşçakalın..